18 Temmuz 2018 Çarşamba

OZAN CUMA (Taşdemir)


Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor ve iç mekan

DOĞUMU: 1952 / MARAŞ

TAHSİLİ: Kavlaklı İlk okulu

EDEBİ HAYATI: Alkış dergisi, mahalli gazete ve dergilerde yazdı. Sosyal medyayı başarılı bir şekilde kullandığını söyleyebiliriz.

ESERİ: Yaban Gülü isimli 296 sayfa basılmış bir şiir kitabı vardır. İkinci şiir kitabı üzerinde çalışmaktadır.




Şiirleri

------

1. VEFASIZ

Gönül denizime dalda
Senelerce yüz vafasız
Bir kere gönlümü alda
Gene her gün üz vafasız
Ben nisan için ağlamam
Varıp yarasın bağlamam
Hele sana bel bağlamam
Senin sonun güz vafasız
Atılma sarmam koluma
Yağmur oldun sen doluma
İtiraz etme yoluma
Benim yolum düz vafasız
Hani ilaç idi terin
Söyle kimdir senin perin
Geldim boştur ikrar yerin
Yok mu sende söz vafasız
Ozan cuma tanıyorum
Seni gelir sanıyorum
İçin için yanıyorum
Yüreyimde köz vafasız

------

2. OLDUM

Gene yaralandım tabib ararım
Hangi yöne gidem bilemez oldum
İnsanlar içinde habib ararım
Gözümde yaşları silemez oldum

Adam var ki bana azgın bakıyor
Adam var ki yüreğimi yakıyor
Adam var ki seller gibi akıyor
Bir adam bulup ta gülemez oldum

Ağladım gözümde yaş dolu dolu
Hani beni saran dostların kolu
Ben nere gideyim kesmişler yolu
Dumanlı yollarım gelemez oldum

Şu kuru postumu oklayan gördüm
Sarılıp tenimi koklayan gördüm
Hasta yatağımda yoklayan gördüm
Asıl yardan haber alamaz oldum

Ozan cuma ilmek ilsinler beni
İsterse kalbinden silsinler beni
Ben bilmedim eller bilsinler beni
Kirlenmiş dünyada kalamaz oldum
14.07.2018

------

3. UZAMADIM

Karlı dağların başında
Duman olup tozamadım
Garibim atmış yaşında
Hep kısaldım uzamadım

Ak başımda buzlu kardım
İkrar mekanına vardım
Dostu görür görmez sardım
Kelam edip kızamadım

Ben gönlümü satacaktım
Canı cana katacaktım
Bir gecelik yatacaktım
Yeminimi bozamadım

Ozan cuma bak duruma
Çiçek olda aç kuruma
Daha gidiyor zoruma
Sardığımı yazamadım
13.07.2018

------

4. BİZDEN RAHAT

Bir su versen içimi yok
Sıkıntı yok geçimi yok
Üç beş yılda seçimi yok
Ölüler bizden çok rahat
Nedersiniz cinler peri
Gidenler gelmiyor geri
Demek ki çok rahat yeri 
Ölüler bizden çok rahat
Hep burada konup göçmek
Birde kanat takıp uçmak
Orada yok yemek içmek
Ölüler bizden çok rahat
Ne deresi ne bucağı
Bulunmaz odun ocağı
Yok kine soğuk sıcağı
Ölüler bizden çok rahat
Burda nara atıyorlar
Ona buna çatıyorlar
Gece gündüz yatıyorlar
Ölüler bizden çok rahat
Ozan cuma yapar gemi
Sözümü dinleyin emi
İçiyorlar kevser demi
Ölüler bizden çok rahat

------

5. GÜL EMİNEM

Güller açmış gül yanakta
Güle bakta gül Eminem
Boşa gülme boş konakta
Yavaş yavaş gel Eminem
Seni düşürmem dilden
Kıskanırım esen yelden
Elindeki konca gülden
Çok güzelsin bil Eminem
Ozan cuma çağlıyorum
Bu gün yürek dağlıyorum
Senin için ağlıyorum
Göz yaşımı sil  E
minem


--------------

NOT: Şiirler Ozanın sosyal medyadaki sayfasından alınmıştır.  



7 Şubat 2018 Çarşamba

RECEP ŞÜKRÜ GÜNGÖR



Recep Şükrü Güngör'ün Profil Fotoğrafı, Görüntünün olası içeriği: 1 kişi• 1971’de Kahramanmaraş’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Cumhuriyet Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla okudu. 1996’nın Ağustos ayında öğretmenliğe başladı. K.Maraş, İstanbul, Sakarya, Batman’da edebiyat öğretmenliği yaptı.
• 2012’de Türk İslam Edebiyatı bilim dalında Senih-i Mevlevî’nin kayıp şiir defterini bulup onunla ilgili tez hazırlayarak Yüksek Lisansını tamamladı. 2017’de Türk İslam Edebiyatı bilim dalında Bağdatlı Hüseyin Murtazâ Efendi’nin Tezkire-i Evliya-i Bağdat isimli eseri üzerine tez hazırlayarak doktor unvanını aldı.
• Martı edebiyat seçkisi (1995-1998) ve Yitik Düşler (2001- 2004) dergilerini çıkaran kadro içinde yer aldı. Öyküleri; Hece Öykü, Martı, İnsan Saati, Yalnızardıç, Yitik Düşler, Sühan, Kaşgar, Yedi İklim, Türk Edebiyatı, İstanbul Bir Nokta gibi birçok dergide yayımlandı. Öykü eleştirileri, öykü gündemi, öykücüler hakkında gazetelerde ve dünyabizim.com’da yazılar yazdı.
• Edebiyat hayatına K. Maraş’ta çıkarılan Tarihi Uzunoluk dergisinde yayınlanan “Münbit Şehir” adlı yazısıyla başladı. Yazarlık kurslarında “Öykü Yazma Teknikleri ve Bizim Öykümüz” konulu dersler verdi. Edebiyat Ne İşe Yarar konulu seminerler verdi. “Tavukçunun Ölümü” adlı öyküsüyle “Radyo Hayat 2005 Öykü Ödülü”nü kazandı. 2007 Tüyap Kitap Fuarının Akdeniz teması dolayısıyla “Edebiyatta Akdeniz” başlıklı bildiri sundu. Birçok şehirde Edebiyatın Dönüştürme Gücü” konulu seminer verdi. Eserlerinden bazıları Azerice, Almanca, Rusça’ya çevrildi.
• Yazı hayatı, öykü, roman ve düşünce yazıları ile sürüyor.
• Eserleri
Öykü:
• Yüreğimin Mevsimi - öykü (2001)
• Kuruluş / Kurtuluş - piyes (2001)
• Hüsn ile Aşk - öykü (2003)
• Âdem ile Havva - öykü (2005)
• Yas Ayini-öykü (2005)
• Can Ağrısı-öykü (2007)
• Kayıp Ruhlar Kıraathanesi-öykü (2010)
• Memleket Meselesi- öykü (2012)
• Kayıp Kahramanlar- öykü (2017)

Derleme:
• Çağdaş Yazarlarımızdan Hikayeler (2012)
Görüntünün olası içeriği: 1 kişiRoman:
• Yüksek Uçuş –roman (2014)
Çocuk kitapları:
• Gök Maceramız-deneme (2013)
• Evimizin Direği Babam- anı (2013)
• Dağlar Hey –deneme (2014)
Akademik Çalışmaları:
• Senih-İ Mevlevi Yayınlanmamış El Yazması Şiirleri (2012)
• Nazmî-Zâde Hüseyin Murtazâ’nın Tezkire-i Evliyâ-i Bağdâd İsimli Eseri (2017)

22 Aralık 2017 Cuma

ALİ İHSAN KEKEÇ


DOĞUMU. Ozanımız 1957 yılında K. Maraş'ın Tekir köyünde doğdu.  
ÖĞRENİMİ: İlk öğrenimi köyünde, orta öğrenimini K. Maraş Lisesinde ve yüksek öğrenimini de Ankara Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesinde tamamladı.
MEDENİ HALİ: Evli, iki çocuk babası.
ESERİ:  Dağlara Vurur Yüreğim adında yayınlanmış bir şiir kitabı bulunmaktadır.

-----

ŞİİRLERİ

TÜRKÜLER
Gezinir bağında oymağın elin
Açar has bahçenin gülü türküler
Gurbete vurunca yolu yiğidin
Dile gelir gözü sulu türküler

Yayla yamacından dağın kışından
Bir garibin gözündeki yaşından
Doğar şu karşıki pınarbaşından
Şu deli çayların seli türküler

Biz Tümken yurdunda yiğit beyleriz
Türkü ile uyanır türkü söyleriz
Türkülerle coşar düğün eyleriz
Gönül gözümüzün dili türküler
  
Yavruyu yitirdim oba virane
Muştuluk vereyim onu görene
Yoldaş olur biner kara trene
Gider gurbet elin yolu türküler
(…)

ÇİÇEKLER

Alca morca rengin vermiş Yaradan
Nisan yağmuruyla yur çiçekleri
Gez dolaş kasveti kaldır aradan
Gönül yarasına sür çiçekleri

Çiğ düşer de yapracığı ıslanır
Rüsgar eser hal diliyle seslenir
Allı pullu duvaklanır süslenir
Taze gelin olur kır çiçekleri

Çiçeklerden ilham alır sazımız
Güzelleşir yabanımız yazımız
Gelinlik kızımız delikanlımız
Toplayıp göğsüne kor çiçekleri
(…)

DAĞLARIN

Başı bulutların üstünde gezer
Acep neye benzer hali dağların
Açmış ellerini semaya uzar
Göğe ne anlatır dili dağların

Mor bulutlar başlarına yaslanır
Yağmur yağar yamaçları ıslanır
Kaynağından deli çaylar beslenir
Akar çağıl çağıl seli dağların


BİRİ VAR ORADA

Biri var orada
Yeşil soğanı
Çavdar ekmeğine katık eder
Bir elinde tırpan
Bir elinde nacak
Bir tarlada
Bir ormanda görünür

Biri var orada
Başı buluttan yüce
Yüreği Armut Dağı kadar hür

Biri var orada
Yalın kat çul üstünde
Memleket meselesini düşünür

Biri var orada
Bize bir şeyler hatırlatır
İnsan olduğunu
Unutmamış şükür

Biri var orada
Kuş tüyü yataklarda
Öbürünü görmeden
Yağ bal içinde büyür

Biri var orada
Toprağa sevdalanır
Sırtladı mı Tekiri
Armut Dağana götürür

Biri var orada
Emeği hep zay olmuş
Akıt çayı gibi bulanır
Çıtırık’tan doğar da Menzelet’e dökülür

Biri var orada
Toprak damın odasında
Sırtında bir mintan bile yok
Dışarı çıksa üşür  
---
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayakta, ağaç, gökyüzü, bitki, açık hava ve doğa

4 Kasım 2017 Cumartesi

OZAN ŞEREFOĞLU

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor ve iç mekanASIL ADI: Ahmet Şirin  

DOĞUMU: 1938

ÖĞRENİM: ilkokulu köyünde okudu.

Varlıklı bir ailenin oğlu idi. 600 dönüm kadar olan arazilerinin başına geçti.

Tarlalarına, buğday, mısır vB… sonraları pamuk ektiler.   100 kadar küçük baş hayvanları vardı.  1958 yılında orman Müdürlüğü Şerefoğlu’nun  etrafını orman ile süsleyince davarcılığı bıraktılar.  

ŞİİRİ

Şerefoğlu benim köyüm
Yok mu bu işte payım
Hele durun burada sayın
Erler belli oldu belli oldu

Şerefoğlu söyler sözün
Kış oldu baharın yazın
Mevlam böyle yazmış yazın
Ben feleğe ne diyeyim  

Şerefoğlu övdü yazdı
Baştutan yaralar azdı
Osandı bu candan bezdi
Ben feleğe ne diyeyim  

--

Sana derim behey gardaş
Ben seni görmeye geldim
Haylı zaman oldu görmem
Hal hatır sormaya geldim

Elde ne var yolda ne var
Dalgalanan gölde ne var
Arı çiçek balda ne var
Sana can sormaya geldi

Dayım doğru olsun sözün
Bu aşk ile yandı özüm
Kış oldu baharım yazın
Akıp giden selde ne var

Bülbülün arzusu güle
Onun için çeker  çile
Mecnun Leyla için yola

Düşer gider yolda ne var

3 Eylül 2017 Pazar

CEVDET KABAKÇI

DOĞUMU:  1957 Yılında  Kahramanmaraş'ta  doğdu.

ÖĞRENİMİ: İlk orta ve lise öğrenimini Kahramanmaraş’ta tamamladı. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesinden mezun oldu.

GÖREVLERİ: Kahramanmaraş Sütçü İmam, İbrahim Çalık ve Cumhuriyet Liselerinde Kimya öğretmeni olarak görev yaptı.
Öte yandan,  1995 ve 1998 yıllarında Kahramanmaraş Kültür Müdürlüğünde, Kültür Merkezi Müdürü ve İl Kültür Müdürü,
1998 yılında devletteki görevinden ayrılarak, Özel Beyza Eğitim Kurumlarının kurucuları arasında yer alarak, Okul Müdürlüğü ve Genel Koordinatör olarak görev yaptı.

ŞİMDİKİ GÖREVİ: Kahramanmaraş Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı.

MEDENİ HALİ: Evli ve 3 çocuk babasıdır.

12 Temmuz 2017 Çarşamba

YAŞAR AKÇAKOYUN

16 Ekim 2012 Salı


DOĞUMU: 1954 Yılında K.Maraş’ın Şerefoğlu köyünde doğdu.

ÖĞRENİMİ:İlkokulu köyünde okudu. 1973 Yılında K. Maraş İ.H.Lisesini ve K.Maraş Lisesini okudu. Sonrasında, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirdi.

İLK GÖREVİ: Ankara’da Anadolu Vakıf Öğrenci Yurdu Müdürlüğü yaptı.

HİZMETİ: 1980 Yılında atandığı K. Maraş Endüstri Meslek Lisesinde işe başladı. Burada geçen 3 yılın akabinde İslahiye İmam Hatip Lisesinde Müdür, ilerleyen yıllarda Gaziantep İmam Hatip Lisesinde de yine müdür olarak görevlendirildi.

ÖĞRENCİ SAYISI 10 KAT:   Gaziantep İmam Hatip Lisesinde görevlendirildiğinde, Lisenin öğrenci sayısı  750 kişi idi.  750 öğrenci ile devraldığı, öğrenci sayısının 10 kattan fazla artmasını (8 000) sağladı.

YENİ İMAM H. LİSELERİ: Gaziaptep İ.H.Lisesindeki Müdürlüğü sırasında, Gaziantep’e; Ömer Özmimar İmam Hatip Lisesinin  ve Anadolu İmam Hatip Lisesinin  açılmalarına vesile oldu. Bu Liseler, Yaşar Akçakoyun'un yöneticiliğini  yaptığı Gaziantep İmam Hatip Lisesine bağlı olarak öğrencilerini yetiştirdi.

İL MÜDÜRÜ:  1996 Yılında K. Maraş Sosyal Hizmetler Çocuk Yuvası Müdürlüğünde, Müdür olarak  görevlendirildi.   Akabinde,  K. Maraş Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne atandı ve 10 yıl görev yaptı.

DANIŞMAN: 2011 Yılında getirildiği K. Maraş Valiliğinde Danışman ve Denetleme Kurulu Üyesi olarak görevini sürdürdü.

KURUCU MÜDÜR: 2012 Yılının yazında, bir işveren tarafından yaptırılarak Milli Eğitim Müdürlüğüne devredilen Arsan Ömer Faruk Arıkan Ortaokuluna Kurucu Müdür olarak getirildi.

11 Temmuz 2017 Salı

FİKRİ TUNA




fikri-tunaSOYU: 1864’te Rus-Kafkas savaşının elem verici bir mağlubiyetle neticelenmesi sebebiyle sürülerek Osmanlı Devleti ailesini Maraşa yerleştirdi.

DOĞUMU: Çerkeslerden Tûme ailesinin çocuğu olarak 1934 yılında Maraş’ın Göksün ilçesine bağlı Temurağa köyünde dünyaya geldi.

ÇOCUKLUĞU: Çocukluğu tefsir sohbetlerinin yapıldığı, kadın erkek herkesin okuma yazma bildiği kültür düzeyi yüksek bir köyde geçti. 

TEŞVİK: annesi, okuması için onu sürekli teşvik etti. “Sen büyük bir âlim olacaksın ve İslam’a hizmet edeceksin” diyerek küçük yaşta ilim aşkını kendisine aşılayan annesinin duasını sürekli hatırladı ve yerine getirmesi gerektiğini düşündü

ÖĞRENİMİ: Fikri Tuna, ilköğrenimi köyünde,
ORTAÖĞRENİMİ: Halep’te tamamladı.
ÜNİVERSİTE: 1957 yılında Kahire’ye giderek el-Ezher Üniversitesi’nin Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi.
·  Libya’ya ihtisas eğitimi için ed-Dirasâtu’l-‘Ulyâ’nın Kelam ve Felsefe Bölümü’ne intisap etti. 

GÖREVİ
VE YAPTIKLARI

1. ESKİ MARAŞ MÜFTÜSÜ:  el-Ezher’deki tahsilinden sonra Türkiye’ye dönen Fikri Tuna, 1962 yılında Maraş müftüsü olarak tayin edildi
2. İki yıl boyunca il müftülüğü yanında Maraş İmam - Hatip Lisesi meslek dersleri öğretmenliği de yaptı.
3. Diyanet İşleri Başkanlığı Tetkik Kurulu Başkanı olarak hizmete devam etti.
4. 1965’te Kırşehir Müftülüğüne atandı.
5. Şam’da Mustafa Sıbaî gibi üstatların sohbet ve konferanslarını izleyerek fikrî gelişimini ilerletti.
5. Libya-Cağbub’da: türkiyede verdiği derslerle yetinmeyen üstad  ilmî ilerlemek gayesi ile binlerce kitabı mütalaa etme imkânı bulduğu Libya-Cağbub’da gerçekleşti.
6. Albay Muammer Kazzâfî darbesini gerçekleştirip ed-Dirasâtu’l-Ulyâ’nın doktora kısmını lağvedince, Fikri Tuna doktora çalışmasını Sorbon Üniversitesi’nde tamamlamak niyetiyle Cezayir yoluyla Fransa’ya gidecekti ancak doktorasını Cezayirde tamamlaması gerektiğine ikna edildi. .
7. Ezher’de okurken Mısır Radyosu’nda Türkçe servisinde spikerlik yaptı.
8. Mısır’da Cezayir Muvakkat Hükümeti’nin alim  üyeleriyle tanışma fırsatı buldu. Cezayir konusunda geniş malumat sahibi olmuş ve Cezayir’in kahramanca tutumuna ve yiğitçe savaşına hayran kalmıştı. İşte bu yüzden, Fransa’ya giderken yolunu Cezayir’den geçirmeyi tercih etmişti.
9. Cezayir’de Eğitim Bakanlığı’na bağlı Yüksek Öğretmen Okulu’nda Arapça ve İslam Felsefesi hocası olarak tayin edildi. 
10. Cezayir Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Osmanlıca okuttu.
11. Cezayirde hükümet sözcülüğü ve büyükelçilik gibi önemli görevler yaptı.
12.  Cezayir Evkaf Bakanı Tevfik el-Medeni ile uzun sürecek bir çalışma içine girmiştir. 1974’te kurulan Cezayir Tarih Araştırmaları Merkezi’nin başkanlığına getirilen Tevfik bey üstada; “Bu Osmanlıca belgeler bana bakıyor, ben de onlara bakıyorum, ancak, birbirimizi anlamıyoruz. Ben seni gökte ararken yerde buldum. Artık seni bırakmam imkânsızdır, hayatımın sonuna kadar beraber çalışacağız” diyerek Fikri Tuna’nın Merkez’e araştırmacı olarak atanmasını sağladı.
13. Cezayir’de  üniversitedeki Osmanlıca derslerini de 17 yıl boyunca sürdürdü.
14. YEMEN - 1987’de Türkiye’ye döndüğünde Yemen’den ikinci kez aldığı davete icabet etti. Yemen Eski Eserler, Kütüphaneler ve Arşiv Genel Müdürlüğü ile bir mukavele yaparak 400 senelik Osmanlı-Yemen ilişkilerinin tamamını kapsayan genel bir araştırma başlattı. Yemenli yöneticilerin beklentileri siyasi olmakla beraber, üstat; arşiv belgeleri, kitaplar, haritalar, resimler gibi Yemenle ilgili bütün materyali kapsayan bir çalışma gerçekleştirdi. 
·   Libya’ya ihtisas eğitimi için ed-Dirasâtu’l-‘Ulyâ’nın Kelam ve Felsefe Bölümü’ne intisap etti. 

SUÇLANDI: Fikri Tuna, İslam’ın içtimai adalete dayanan iktisadi anlayışı üzerinde hassasiyetle durması sebebiyle, asla tasvip etmediği bir partiye mensup olmakla suçlandı.

ESERLERİ
1. 1987’ye kadar Cezayir’deki hizmetlerini sürdüren Fikri Tuna, Tevfik beyin vefatından sonra Türkiye’ye döndüğünde Cezayir Tarih Araştırmaları Merkezi’nde Osmanlı dönemi Cezayir tarihiyle ilgili yüksek lisans ve doktora çalışmaları yapan 40 kadar lisansüstü öğrencisi bırakmıştı. Osmanlıcayı uzman düzeyinde öğrenmeleri için 4 öğrencinin İstanbul’a gönderilmesine vesile oldu.
2. Arapça’ya çevirdiği beş bine yakın Osmanlı belgesi aracılığıyla, Cezayir halkının Fransızca belgelere mahkûmiyetini de kırmış oldu.
----------------
KAYNAK:
Diriliş Postası / Günlük Siyasi Gazete
10 temmuz 2017 /  16 Sevval 1438



G
M
T
Konuşma fonksiyonu 200 karakter ile sınırlıdır