Halk Ozanı.
DOĞUMU: Elbistan’ın Izgın köyünde 1946’da doğdu.
ÖĞRENİMİ
İLKOKUL: İlkokulu köyünde,
ORTAOKUL- LİSE: Ortaokul ve liseyi Elbistan’da okudu.
ÜNİVERSİTE: Adana İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisini bitirdi.
GÖREVİ: Memur olarak çeşitli görevlerde bulundu.
EDEBİ YAŞAMI: Şiire küçük yaşta başladı. Karacaoğlan ve Dadaloğlu gibi halk ozanlarını okudu ve etkilendi. Şiir ve makaleleri İttihat, Milli Gazete ve Alemdar gibi dergi ve gazetelerde yayınlandı.
------
şiirleri
-------
Bakın Abdulmuttalib
Dere ne demiş
Eşkıya devleti içten vuruyor
Sabredin efendim vatan sağolsun
Bu menfur planı kimler kuruyor
Sabredin efendim vatan sağolsun
Çeteler-mafyalar sırt sırta verdi
Milleti çökertmek hepsinin derdi
Kan-barut kokuttu canları serdi
Sabredin efendim vatan sağolsun
Dışardan içerden yarayı kaşıt
Bir katil kaç masum insana eşit
Bu kadar kahırı bizlere taşıt
Sabredin efendim vatan sağolsun
Suçsuzu öldürmek suç deyip geçtin
Kısastan korkup da yanlışı seçtin
Adalet haktadır boş yere kaçtın
Sabredin efendim vatan sağolsun
Aylar yıllar sürdü kırıldık geçtik
Hak uğruna haktan durmadan kaçtık
Kolaydan kaçarken hep zoru seçtik
Sabredin efendim vatan sağolsun
Öğretmen vurulsun asker vurulsun
Bekliyor gamsızlar kavga durulsun
Sihirli bir elle divan kurulsun
Sabredin efendim vatan sağolsun
Bir ihmal yüzünden söndü ocaklar
Obalar ağlaşır inler bucaklar
Gün gelir bu belâ sizi kucaklar
Sabredin efendim vatan sağolsun
----------
Götürür
Ananın babanın gevşek duruşu
Evdeki biricik kızı götürür
Güneşin dik durup sıcak vuruşu
Eritir dağdaki buzu götürür
Yorulmuş bileğin dökülür kası
İmansız yüreğin silinmez pası
Kırılmış gönülün biter mi yası
Bitmeyen sitemler nazı götürür
Derdini demeyen derman bulamaz
Mağrur olan insan yardım dilemez
Yanar içten içe kimse bilemez
Bazen bir yiğidi sızı götürür
Vakitsiz ötenin başı kesilir
İleri gidenin aşı kesilir
Ağlayan gözlerin yaşı kesilir
Mevsimsiz yağan kar yazı götürür
Kin tutma büyürsün suçları silki
Geride iyilik kalacak bilki
Tedbirsiz kümese girerse tilki
Tavuğun yerine kazı götürür
Kuralsız yaşanmaz kural olmalı
Gözümüz gönlümüz sevgi dolmalı
Güller zamanında açıp solmalı
Ansızın gelen kış güzü götürür
İnsanlar yetimin hakkını çalsa
Herkesin ettiği yanına kalsa
Davul zurna birden içeri dalsa
Sahnede çalınan sazı götürür
Hırsızlığı rehber edip sürenler
Çalınacak mal arayıp soranlar
Yanlışlıkla fakir eve girenler
Bir şey bulamazsa tuzu götürür
Benim senin derken anlaşamadık
Kırıldık döküldük genleşemedik
Bölündük küçüldük tümleşemedik
Bu kargaşa bizi sizi götürür
Hırsızlık küçüktür susun diyenler
Durun hele şimdi pusun diyenler
Herkes içi dışı yusun diyenler
Bu gaflet büyürse özü götürür
Kötülük büyüdü sabır diledik
Ne zulümler gördük dişler biledik
Bir tedbir almadık ince eledik
Bu ihmallik bir gün bizi götürür
Sınırlar daraldı işimiz kötü
Dön dolaş görürsün derdimiz batı
Başa geçenlerin gafleti katı
Bu gidiş eldeki kozu götürür
İnsan benliğinden çıkmalı derse
Acınmaz kendine zulüm ederse
Sürüyü terkedip çoban giderse
Kurtlar toplanarak yozu götürür
İnsanlar barışsın dostluk kurulsun
Fesatlar sökülsün sular durulsun
Kapansın defterler mühür vurulsun
Huzursuz yaşamak hazı götürür
Gelin onu bunu saymayın hiçe
İtilir insanlar sonunda suça
İkilik girerse dururken içe
Bazen çoğu bazen azı götürür
Bir ele düşünce gözü oymazlar
Ölçüsüz yaşayan vurdumduymazlar
Sizi bu gidişle böyle koymazlar
Sahneyi sel basar cazı götürür
Herkes bir köşede ahkâm kesmesin
Dediği olmayan kaçıp küsmesin
Olur olmaz yerde yağıp esmesin
İşimiz bozulur dozu götürür
Çıktık doğru yola küsenler küssün
Söyleyin onlara sesini kessin
Rüzgâr içten dıştan eserse essin
Ancak üstümüzden tozu götürür
Elbisesin soydu yaşlı dünyamız
Beyaz ihram giydi yaşlı dünyamız
Nazire yaparak Müzdelife'ye
Hacılara uydu yaşlı dünyamız
----------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder