16 Nisan 2014 Çarşamba

ABDULMUTALİP DERE

Halk Ozanı.

DOĞUMU: Elbistan’ın Izgın köyünde 1946’da doğdu.

ÖĞRENİMİ
İLKOKUL: İlkokulu köyünde,

ORTAOKUL- LİSE:  Ortaokul ve liseyi Elbistan’da okudu.

ÜNİVERSİTE: Adana İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisini bitirdi.

GÖREVİ:  Memur olarak çeşitli görevlerde bulundu.

EDEBİ YAŞAMI: Şiire küçük yaşta başladı. Karacaoğlan ve Dadaloğlu gibi halk ozanlarını  okudu ve etkilendi. Şiir ve makaleleri İttihat, Milli Gazete ve Alemdar gibi dergi ve gazetelerde yayınlandı.

------

şiirleri

-------

Bakın Abdulmuttalib
Dere ne demiş

Eşkıya devleti içten vuruyor
Sabredin efendim vatan sağolsun
Bu menfur planı kimler kuruyor
Sabredin efendim vatan sağolsun

 Çeteler-mafyalar sırt sırta verdi
 Milleti çökertmek hepsinin derdi
 Kan-barut kokuttu canları serdi
 Sabredin efendim vatan sağolsun

Dışardan içerden yarayı kaşıt
Bir katil kaç masum insana eşit
Bu kadar kahırı bizlere taşıt
Sabredin efendim vatan sağolsun

 Suçsuzu öldürmek suç deyip geçtin
 Kısastan korkup da yanlışı seçtin
 Adalet haktadır boş yere kaçtın
 Sabredin efendim vatan sağolsun

Aylar yıllar sürdü kırıldık geçtik
Hak uğruna haktan durmadan kaçtık
Kolaydan kaçarken hep zoru seçtik
Sabredin efendim vatan sağolsun

 Öğretmen vurulsun asker vurulsun
 Bekliyor gamsızlar kavga durulsun
 Sihirli bir elle divan kurulsun
 Sabredin efendim vatan sağolsun

Bir ihmal yüzünden söndü ocaklar
Obalar ağlaşır  inler bucaklar
Gün gelir bu belâ sizi kucaklar
Sabredin efendim vatan sağolsun

----------

 Götürür


Ananın  babanın gevşek duruşu
Evdeki biricik kızı götürür
Güneşin dik durup sıcak vuruşu
Eritir dağdaki buzu götürür

Yorulmuş bileğin dökülür kası
İmansız yüreğin silinmez pası
Kırılmış gönülün biter mi yası
Bitmeyen sitemler nazı götürür

Derdini demeyen derman bulamaz
Mağrur olan insan yardım dilemez
Yanar içten içe kimse bilemez
Bazen bir yiğidi sızı götürür

Vakitsiz ötenin başı kesilir
İleri gidenin aşı kesilir
Ağlayan gözlerin yaşı kesilir
Mevsimsiz yağan kar yazı götürür

Kin tutma büyürsün suçları silki
Geride iyilik kalacak bilki
Tedbirsiz kümese girerse tilki
Tavuğun yerine kazı götürür

Kuralsız yaşanmaz kural olmalı
Gözümüz gönlümüz sevgi dolmalı
Güller zamanında açıp solmalı
Ansızın gelen kış güzü götürür

İnsanlar yetimin hakkını çalsa
Herkesin ettiği yanına kalsa
Davul  zurna birden içeri dalsa
Sahnede çalınan sazı götürür

Hırsızlığı rehber edip sürenler
Çalınacak mal arayıp soranlar
Yanlışlıkla fakir eve girenler
Bir şey bulamazsa tuzu götürür

Benim senin derken anlaşamadık
Kırıldık döküldük genleşemedik
Bölündük küçüldük tümleşemedik
Bu kargaşa bizi sizi götürür

Hırsızlık küçüktür susun diyenler
Durun hele şimdi pusun diyenler
Herkes içi  dışı yusun diyenler
Bu gaflet büyürse özü götürür

Kötülük büyüdü sabır diledik
Ne zulümler gördük dişler biledik
Bir tedbir almadık ince eledik
Bu ihmallik bir gün bizi götürür

Sınırlar daraldı işimiz kötü
Dön dolaş görürsün derdimiz batı
Başa geçenlerin gafleti katı
Bu gidiş eldeki kozu götürür

İnsan benliğinden çıkmalı derse
Acınmaz kendine zulüm ederse
Sürüyü terkedip çoban giderse
Kurtlar toplanarak yozu götürür

İnsanlar barışsın dostluk kurulsun
Fesatlar sökülsün sular durulsun
Kapansın defterler mühür vurulsun
Huzursuz yaşamak hazı götürür

Gelin onu  bunu saymayın hiçe
İtilir insanlar sonunda suça
İkilik girerse dururken içe
Bazen çoğu  bazen azı götürür

Bir ele düşünce gözü oymazlar
Ölçüsüz yaşayan vurdumduymazlar
Sizi bu gidişle böyle koymazlar
Sahneyi sel basar cazı götürür

Herkes bir köşede ahkâm kesmesin
Dediği olmayan kaçıp küsmesin
Olur olmaz yerde yağıp esmesin
İşimiz bozulur dozu götürür

Çıktık doğru yola küsenler küssün
Söyleyin onlara sesini kessin
Rüzgâr içten  dıştan eserse essin
Ancak üstümüzden tozu götürür

Elbisesin soydu yaşlı dünyamız
Beyaz ihram giydi yaşlı dünyamız
Nazire yaparak Müzdelife'ye
Hacılara uydu yaşlı dünyamız
----------------------------------------------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder