18 Mart 2015 Çarşamba

MUÎDZÂDE MEHMET EFENDİ


KİMDİR
1. İlim Adamı – Düşünür - İslam Gizemcisi –
İslam Hukukçusu - Hanefî Mezhebi Profesörü – Sofi.
2. Kudüs kâdılığına kadar yükselebilen, asrının Hanefî mezhebi âlimlerinin büyüklerinden ve erdem sahibi bir kişilik.

-----------------------------------------------------------------

DOĞUMU: 1516’da doğdu. 
Ashab-ı Kehf ‘de (bugünkü Afşin ilçesi) [*] 1516’da doğdu.

SOYU:  Maraş’ın Bektût oğulları ailesindendir. Bunun için bir nisbeti de “Bektûtî”dir. Babası Mûîdzâde Abdülaziz Efendi’dir.

ÖĞRENİMİ:  İlk eğitimini memleketinde aldıktan sonra İstanbul’a gitti. Mimarzâde Efendi ile Sinan Efendi’den ders aldı.

GÖREVİ VE YAPTIKLARI
1.     Sultan Süleyman’ın hocası Hayrettin Efendi’ye mülazemetle Edirne İbrahim Paşa Medresesi,
2.     Cami-i Atik Medresesi ve Kepenekçi Medresesinde müderrislik yaptı.
3.     1572’de Şam Müftüsü oldu.

ÖLÜMÜ: Vefat tarihi [**] 1576’dır.

----------

Muîdzâde Mehmed Efendi Vefatından Kısa Bir Zaman Önce:

Buyurdu Ki – 1. Peygamberimiz “   sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Allahü teâlâ buyuruyor ki: Ey kulum! Emrettiğim farzları yap, insanların en âbidi olursun. Yasak ettiğim harâmlardan sakın, vera’ sâhibi olursun. Verdiğim rızka   kanâat eyle, insanların en ganîsi olursun, kimseye muhtaç kalmazsın.)

Buyurdu Ki – 2. Ebû Hüreyre “   radıyallahü anh” buyurdu ki: (Kıyâmet günü Allahü Telânın huzûrunda kıymetli olanlar vera’ ve   zühd sahipleridir).

Buyurdu Ki – 3. Büyük âlimlerden bazısı buyurdu ki: Bir kimse, şu on şeyi, kendine farz bilmedikçe, tam vera sâhibi olmaz: 
1.     Gıybet etmemeli.
2.     Mü’minlere sû-i zan etmemeli, kötü bilmemeli.
3.     Kimse ile alay etmemeli.
4.     Yabancı kadınlara, kızlara bakmamalı.
5.     Doğru söylemeli.
6.     Kendini beğenmemek için, Allahü Talanın, kendisine yaptığı ihsanları, nimetleri düşünmeli.
7.     Malını halâl yere harcayıp, haramlara vermemeli.
8.     Nefsi, keyfi için, mevki’   makam istemeyip, buraları insanlara hizmet yeri bilmeli.
9.     Beş vakit namazı vaktinde kılmayı birinci vazîfe bilmeli.
10.   Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği iman ve işleri iyi öğrenip, kendini bunlara uydurmalı.

•      Ya Rabbi! Bizlere ihsan ettiğin nûru, hidâyeti arttır. Bizi afv et! Sen her şeyi yapabilirsin.)


Buyurdu Ki – 4. Bütün günâhlara tövbe etmek nasîb olur ve vera’ ile   takvâ (yanî harâmların ve şüpheli olanların hepsinden sakınmak) müyesser olursa, büyük nimet, yüksek devlet ele geçmiş olur. Bu, ele geçmezse, bazı günahlara tövbe etmek ve bazı haramlara vera’ eylemek de nimettir. Bu bazıların bereket ve nurları, belki hepsine sirâyet eder de, bütün günâhlara tövbe etmeye ve tam vera’ sâhibi olmaya yol açar. (Bir şeyin bütünü ele geçmezse, hepsini elden kaçırmamalıdır) buyruldu. Ya Rabbi, bize beğendiğin şeyleri yapmak nasip eyle!

KAYNAK:   /5828-Muidzade - Mehmet-efendi

------------------------------------------------------------------

AÇIKLAMA

[*] Muîdzâde Mehmed Efendi’nin doğum yeri olarak kaynaklar birbirine muhalif açıklamada bulunurlar.
1. Ashab-ı Kehf ‘de (bugünkü Afşin ilçesi) 1516’da doğdu.
2. 1516 (H.922) senesinde Eshâb-ı Kehf’in beldesi olan

[**]  Ölüm tarihi de çelişkidir. Bazı kaynaklar, 1575 yılında vefat ettiği yazarken, bu tarih bazılarında 1576 yılıdır.
KAYNAK: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/vehbi-tulek/519089.aspx
-------------

KELİMELER


Gizem: 1. Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik.
Gizem: 2.  a. Duyuları aşan; usumuzun doğal durumunda, varoluşu ve özü bize kapalı, saklı kalan şey. b. Doğaüstü inanç doğruları. 

Gizemcilik (nedir ne demek)
1.    Aklın yetmediği alanlarda ve özellikle Tanrı kavramında, gerçeğe gönül yoluyla veya bir irade zorlayışıyla ulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din öğretisi, mistisizm.
2.    Tinsel tutum ve düşünüş; yaşama doğrultusu olarak: a. Karanlık, gizemle yüklü olana duyulan aşırı eğilim. b. Açık olmayan, gizemsel düşünme biçimi. c. Tanrısal sezgi yoluyle, algılanamayan doğaüstü gerçekleri yaşama. d. Tanrı'ya erişme çabalarının tümü. e.  Yüksek bir gücü kavramak ve eylemlerini bu güce göre düzenlemek için gerçekliğin üstüne yükselme eğilimi.
Sofi: Tasavvufu yaşam biçimi olarak seçen kişiye verilen addır. Mutasavvıf da denir.
Vera: Şüpheli şeylerden kaçmaktır (Taberani)


------------------------------------------------------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder