29 Nisan 2014 Salı

KORKMAZ'LI ABDULLAH


Din Bilgini.

SOYU: Aslen Çerkez’dir. Ataları Kafkasya’dan gelip Maraş İli, Göksun İlçesi Korkmaz Köyüne yerleşmişlerdir.

YAŞADIĞI ASIR: 19. Yüzyılın son yarısı ila 20. Yüzyılın  ilk yarısı.

SIFATI:  Yaşadığı Köyüne nispeten Korkmazlı Abdullah Efendi, diye ünlendi.

DOĞUMU: 1865 veya 66 da, Göksun’a bağlı Korkmaz köyünde doğdu.

ÖĞRENİMİİlk dini bilgileri Korkmaz köyü alimlerinden aldı. 13 Yaşındayken, büyükleri, yakındaki Kamışcık köyüne gelen, Nakşibendi Seyyid Abdullah hazretlerini ziyarete giderlerken, kendisi de onlara katıldı. Adını taşıyan çocuk, Şeyhin  ilgisini çekti. Çocuğa  zikr telkin etti, unutmasın diye de ayrıca yazdırdı. Küçük Abdullah, yazdığı zikri her gün aralıksız  yaptı. İlerleyen zamanda yüreğine yerleşen bilgi aşkını Abdullah’ı  Halep’e çekti.

YÜKSEK OKUL:  Medrese eğitiminin  yanı sıra, Halep Rüştiyesini de bitirdi. Sonra ailesinin isteği üzerine  Korkmaz’a döndü. Babalarından kalan arazi, küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığı dolayısıyla geçimini variyetinden karşıladı. İlmi dolayısıyla köyün imamlığını da yapıyordu.
O yıllarda Göksun ve yöresinde kıtlık oldu. Kıtlık tüm Anadolu’yu sardı. Kıtlığın, Suriye gibi bazı ülkelerde olmadığı biliniyordu. Köyün ileri gelenlerinin önerisiyle yiyecek getirmek için genç Abdullah’ı Halep’e gönderdi. Üç beş atın ile Halep’e gitti. Pazar’dan atlara yiyecek yükledi. Aniden atları da buğdayı da kaybetti. Endişe ve korku içinde yüklü hayvanları ararken  Şeyhi Seyyid Abdullah, atları ve yüklerini müridine  teslim edip, Maraş yolunu gösterdi.

Daha sonraları, Şah-ı Nakşibent ve Abdulkadir Geylani hazretlerinin ruhaniyetlerinden yararlandı.
Müritlerinden biri; “Düşümde Allah’ın Resulünü görmek için ne yapayım?.” diye sorunca cevaben;
“Adet ve ibadette Resulullahın ne yaptığını öğren, onları nefsine tatbik et istediğin zaman onu görürsün!.” buyurdu.

A’MA: Altmış yaşında geçirdiği rahatsızlıktan sonra gözleri görmez oldu. Gönül gözü sayesinde kimseye muhtaç olmadan 30-35 sene daha yaşadı.

SOYADI KANUNU:  Soyadı kanunu çıktığı zaman “Yazıcı” soyadını verdiler.

MEDENİ DURUMU: Evlendi, evliliğinden bir oğlan, beş kız çocuğu dünyaya geldi.

ÖLÜMÜ: 1957’de vefat eden Abdullah Efendi çevreden gelen kalabalık bir cemaatle Korkmaz köyü mezarlığına defnedildi.

------------------------------------------------------

KELİMELER

ştiye: Şimdiki ortaokul seviyesindeki öğretim kurumu.

İdadi:  lise seviyesindeki  öğretim kurumu.

Medrese: Müslüman ülkelerde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adı.

Variyet: servet, mal,  varlık, zenginlik,

Zikir:
1. Zihinde tutmak, hatırlamak, anmak gibi manalara gelir.
2. Bütün tarikatların temel unsuru olan zikir, kelime olarak anmak, zikretmek, hatırlamak demektir.
3. Zikirlerin en hayırlısı Alla'tan başka ilah olmadığına şehadet etmektir.
4. Allah'ı her işte, her harekette hatırlamak zikir demek olur. Hülasa zikir, Allah korkusu ve Allah sevgisi içinde yer alan ibadetlerin hepsine denir.

5. Zikir, Allah'ı anmaktır. Kur'ân'ın sarih emirlerindendir. “Beni anın, ben de sizi anayım” (Bakara Sûresi, 152), “Allah'ı çokça zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.”

------------------------------------------------------

----------------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder